logo

Paramparça 46.Bölüm izle

Özet: Hamilelik haberini alan Dilara'nın kafasında bebeğini dünyaya getirip getirmeme hakkında sorular vardır. Ve dertleşmek için en olmayacak kişi olan Candan'a açılır. Bu haberi alan Candan, şok olmuş vaziyettedir. Harun ve Dilara'nın bir evlilik yapacağını anlayınca Cihan'la birlik olup hareket etmeyi düşünür. Cihan, Dilara'nın düşmanı Harun ile dünya evine gireceğini öğrenince de Harun'un sonunu getirebilmek için Candan'ı kullanması gerektiğini bilmektedir. Cihan ile Harun arasında bir karşılaşma olur. Bu yüzleşmede Harun, kardeşini öldüren kişinin Cihan olduğunu haykırır. Dilara ise bu konularla ilgilenmemektedir. Bu arada Cihan ile evlilik aşamasında olan Gülseren gelinlik seçmiştir ve akşamında Cihan ile görüşeceği restorana gelerek beklemeye başlar. Bu sürede misafirlerin kendisi hakkında ki konuşmalarına şahit olur ve sinirlenerek mekanı terk eder. Eve vardığında ise bu seferde Hazal'ın kendisine olan kinine maruz kalır. Bu olaydan sonra anlamıştır ki Hazal ile yaşamaları zordur. Hazal'ı evden kovar. Hazal ise bu durumu yine Cansu ya karşı bir koz olarak kullanacaktır.Paramparça son bölüm izle dizi yayınlandıktan sonra sitemizden canlı olarak izleyebilirsiniz.
Yayınlandı: 24/12/2015
Berran demiş ki;
Adim geciyor ama bu yazilanlarin benimle ilgisi yok!!! duyrulur.Evet GIZEM bana sormustu ve bende "sorun yok" diye cvp vermistim....
28.12.2015 - 18:07
0   0

Ayisigi demiş ki;
He valla Berrin mi berran mi ben kiziyim-:) Bakma maillerinde hep abla diye baslar. Ben hep bu Lal in sel adina cevap vermesine sasirirdim, mesela simdi de senin idolūn olmak isteyen kim demiş. AMA artık takke dūstū kel görūndūgū icin sasirmiyorum -:)
28.12.2015 - 13:57
0   0

gizem demiş ki;
oooo berrin (teyze) desem kızacak şimdi evladım diyor ama ne yapsam acaba? ben saygımdan diyorum öyle. ayışığı ve berrana sormuştum isminizle hitap etmem uygun düşermi diye, sakıncası yok demişlerdi. selin teyzeye de ne diyeyim, şurada akraba kadar yakın olduk. öylesine yakınız ki her yazısında mutlaka özgürce hakkımda yorumlarda bulunur. ben de saygımdan efendim teyzecim diyorum. yaşını açıkladığı için. herkes kaç yaşında bilmiyorum tabi. ayıp bir şey mi saygılı ifade? teyze üstelik anne yarısı demek. selin teyzecim lütfen başka nicklerle bana hitap etme, bak ben sana tek bir nickle yazıyorum. sen de tek nickle yaz cevap vereyim.
28.12.2015 - 11:01
0   0

LaLem demiş ki;
Gizoş bacım, bu senin laf sıralamayan halin mi? Bence yazdıklarım oturmuş. Ben bari çok yönlü yazıyorum, yazdıklarıma örnekler veriyorum yani somut takılıyorum, senin gibi kuru sıkı atıp ortaya karışık, ya tutarsa diye yazmıyorum. Senin mezun olduğun okulda kompozisyon ve edebiyat dersleri yoktu zaar, olsaydı yorum yazarken veya itham ve iddialara cevap verirken nelere dikkat etmen gerektiğini öğrenirdin. Diğer hatansa her tıkandığında , türediğin gibi hep aynı plağı çalmak, sen o sun , o budur, bu öteki değildir v.s Senin idolün olmak isteyen kim? Basın özgürlüğü sadece basın mensupları için söylenmez. Sen bu konuyu iyice bir incele. Düşünce özgürlüğü bir deyimdir ve düşünceyi özgürce söyleme ve yayma özgürlüğü manasına gelir, yani , sadece ifade etmeyi içermez. Sen bu konuyu da biraz daha incele. Sıkıcı olmama gelince, ben zaten senin gibi maskaralık yapıp onu bunu eğlendireyi,m diye yazmıyorum, sadece ithamlara cevap yazıyorum. Hızınızı alamamış arkamızdan acı aşka gelmişsiniz. Orada benim tarafımdan ignore edileceksiniz. Çok öpüldün minik serçem.
28.12.2015 - 02:52
0   0

Berrin demiş ki;
Gizem hanim kizim o zaman neden ayisigina Teyze demeyorsunuz?2-3sene once rosa idi ve bir yorumcuya aynen soyle yazmisti,ben saygi beklerim karsimdakinden 60 yasina yaklasmis biri olarak.sen o zaman onadaTeyze demen lazim hanim kizim.yoksa rosa 60 yasinda ayisigi kizimi oluyor? Yani sen o zaman kiziyla yorumlasiyorsun evladim..
28.12.2015 - 01:17
0   0

gizem demiş ki;
SELİN teyzecim, lalem nickiyle benim yazdıklarımı yorumlamışsın ama senden daha zeki espriler beklerdim. çok sıradan, basit bir yorum yazısı olmuş. benim için büyük hayal kırıklığı. her zamanki gibi hayvana benzetme, aşağılamayı marifet sayma, kendince hata bulma, karşındakini yalancı çıkarma gayreti, hiç zeka ışıltısı olmayan cümleler. sana böyle bir yazı yazdığın için kızacağımı, gaza gelip lafları sıralayacağımı falan sanıyorsun galiba. o kadar sıradansın ki sıkıcı birine dönüşmüşsün. böyle gidersen idolüm falan olamazsın. böyle aklıevvel biri olduğunda sana cevap falan yok. bak basın özgürlüğü basın mensupları için söylenir. ayrıca düşünce özgürlüğü diye bir şey olamaz. istediğini düşünürsün zaten buna kimse engel olmaz, kimseye söylemezsen de senin ne düşündüğünü zaten kimse bilemez. doğrusu düşünceyi ifade etme özgürlüğüdür. bu ağdalı bir söz değil, doğru anlatımdır. aramızda on yaş var demişsin bak çok sevindim. zaten senin yaşlandıkça çocuklaştığını burada görmüştüm. Altmışdört yaşında bedenin otuziki yaşında ruhun olabilir tabi. Aynaya bakmamak şartıyla kendini istediğin yaşta hayal edebilirsin.
28.12.2015 - 00:54
0   0

SELİN demiş ki;
LaLem'cim, sevgili AYŞE selam, Acı Aşk'ın yorum sayfalarına bakın! Sevgiler.
27.12.2015 - 21:18
0   0

LaLem demiş ki;
Yandaşcı DİZİ YORUMUNA YORUM:. Gizoş cum yorumun yine on numara sekiz yıldızlık (yorumuma yorum serbest demiştin, unutma!).: Dilara bu diziyi götüremez düşüncene katılıyorum ama senin dediğin gibi kafasız olduğu için değil cihan a da bir sevgili lazım olduğu için, yoksa onu rahip yapmamız gerek ama bu da bizde yok. Ayrıca dizileri genellikle kafalı kadın karakterler değil, aksi olanlar götürüyor aslında. Gülseren in hazalı gece yarısı annesine babasına bir haber bile vermeden sokağa atmasını sen ve sanal annenin senaristin suçu olarak lanse edeceğini tahmin ediyordum ama yinede „sevgili senaristlerimiz gülserenin gidişini hazmettirmek için gülserene bir sürü hata yaptıracaklar“ sözün beni sersemletti. Bundan çıkan mana şu: aslında gülseren karakteri kızını sokağa atmak gibi bir hata yapmaz ama, kötü kalpli senaristler ona bunu yaptırıyorlar. Sanki gülseren karakteri tamamıyla senaryo ürünü değilmiş gibi düşünecek kadar bu karaktere kaptırmış olmaya ne denir bunu selin e sormamız lazım, beni aşıyor. Gerçi hep dilara nın hatalarını kendisi yapmış, gülseren inkileri ise hep senaristler yazmış gibi göstermenize alışıktık ama bu biraz fazla oluyor artık. Dilara harun a hemen aşık oldu ve boşanıp onunla bir ilişkiye başladı diye kadına söylenmedik laf bırakmıyorsunuz, iyi güzelde cihan la gülseren in bir bakışta aşık olmasına tek lafınız olmadığı gibi zamanında “aşk bu nerede, nasıl gelir bilinmez” demenize ne demeli. Biri rüştünü ispat etmiş ele avuca sığmayan biri bir sene sonra rüştünü ispat edecek iki yetişkin çocuğu olan bir kadının sevgilisiylebirlikte zaman geçirmesinde ne mahsur var anlıyamadım. Kafanızdaki anne resmine göre bir anne o yaştaki çocuklarını her akşam sütünü içirip, masalını okuyup yatağa mı yatırmalı? Artık çocuk olmayan çocuklar evde zaten yalnız değiller. Küçük yaşlarından beri yanlarında olan kişiler var evde. Ve her ikiside cep telefonları aracılığıyla her an annelerine ulaşabilirler. Nitekim cansu kendini kötü hissettiğinde annesini aradı o da çıktı hemen geldi. Annelik esaret mi? Annelik ömür boyu hizmetçilik ve bakıcılık mı? Annelik bir kadının çocukları kaç yaşında olursa olsun daima emirlerine amade olacak bir şekilde evde oturmak mı? Annelik bir kadının kendi hayatını yaşama hakkı olmaması mı? Evdeki delikanlı oğlunu ve yetişkin genç kızını umursamayıp sevgilisiyle vakit geçiriyor diye eleştirmişsin, bu nasıl ayırımcı, gerici bir kafa? Cihan gülseren e aşık olduğunda, daha karısından boşanmadan gülseren le pervasızca aşkını yaşamaya başladığında, evi terkedip çocuklarını yalnız bıraktığında hiç böyle sözler işitmemiştik sizden. Aklınız fikriniz cihan ın mutluluğa hakkı olduğundaydı. Onların aşklarını çatır çatır müdafaa ediyordunuz. Cihan günlerce çocuklarını arayıp sormuyordu bile ona da lafınız yoktu. Delikanlı oğlu ve gelinlik kızı olan baba cihan ın bütün bunları yapmasına sözünüz olmadığı gibi gelinlik kızını derya ya bırakan gülseren le günlerce tatile çıkmasına gelinlikli, telli duvaklı gelin alma; düğünlü dernekli evlenme planına da bir sözünüz yok. Ama dilara ya birine aşık oldu onunla vakit geçiriyor diye saydırıyorsunuz, pes yani! Tam, 22 yaşında , izmirli bir üniversite talabesine yakışan bir zihniyet!!! Sırf kadından çocukları için kendini feda etmesini, hayatının tek amacı çocuklar olmasını, onların hizmetçisi ve bakıcısı olmasını bekleyen ve kadınların kafasına kazınmış bu zihniyet yüzünden kadın erkek eşitliği konusunda bir adım ileri atamıyoruz, yazık!! Gelelim senin yorumunun kral cümlesine, dikkat senden aktarıyorum „Dilara eski alışkanlığını yeniden hatırlayarak cihanla hamilelik yüzünden evlendiği gibi harunla da evlenmeden hamile kalarak huy olarak değişmediğini gösterdi bize.“ Bu cümlede bir kaç mantık yanlışı var : birincisi dilara hamilelik yüzünden cihan la evlenmedi, cihan onunla hamile diye evlendi. Aradaki farkı anlatmama gerek yoktur inşallah, ama istersen anlatırım da! Ikincisi dilara harun la hamile kalmak için beraber olmadı üçüncüsü ve en önemlisi de korunma işi sadece kadının görevi değildir. Ayrıca bazı durumlar vardır ki insan bazı şeyleri düşünemez ve bunu ancak yaşayanlar bilir!!! Hem ne olmuş hamile kalmışsa? Kadın sanki adam öldürmüş. İnsanın bir çocuğu olması kötü bir şey mi? Hemde onun statüsünde olan bir kadın için. Kimsenin namus meselesi yapma tehlikesi yok, maddi şartları üst düzeyde, geleceği garantili. Tekne kazıntıları çokta sevilir. Benim en küçük kız kardeşim benden 16 yaş küçük ailenin değil sülalenin prenesesi gibi büyüdü ve yaşadı. Son olarakta senin şu „Basın özgürlüğünün burada ne işi var, sanki burada gazeteci var. sözüne bir bakalım. Basın özgürlüğünün manası görüş ve düşünceleri elektronik veya basılı medya veya basın vasıtasıyla (gazete, dergi, radyo, televizyon,internet, v.s.) açıklayabilme ve yayabilme hakkıdır. Bunun için gazateci olmak gerekmez. Bizim yorumlarımızda burada basılı medya aracılığıyla yayınlanıyor. Eleştirmeden inceleme gerek. Evet minik serçem görüyorum ki sende annenin kararı doğrultusunda hareket edip yorumunda benim kulağımı bol bol çınlatıyorsun . Seni doğuran sanal annenin devam kararı doğrultusunda car car ötmek olarak belirttiğin yazılarıma cik cik refakat etmeye karar vermişsin. Çok mutlu oldum. Zekamı da göklere çıkarıyorsun sağol canım, bunun senin tarafından bile anlaşılması benim için çok önemli. . Öğrenmek konusunda da haklısın sen daha çok küçüksün öğreneceğin şey çok var ve yeri gelince bazı şeyleri yeniden öğrenmen gerekecek. Bak ne güzel bu minik yaşına rağmen herşeyi idrak edebiliyorsun. Aramızda gerçi on yaş fark var ama tabii bu fiziki yaş farkı, mental yaş farkı konusunda aramızda büyük bir uçurum olduğu kesin. Sayfamızda var olan senin ağdalı lisanınla düşünceyi ifade edebilme özgürlüğü, benim sade lisanımla düşünce özgürlüğü konusunda haklısın ama sen ve sanal annenin şu sildirtme yoluyla uyguladığın sansür bu anayasal hakka biraz ters düşüyor. Ortalık toz duman demişsin evet ya!! seninde katılımınla birde isli sis bastı üzerimize. Ahh canım be, sen olmasan biz yaşlıları düşünen olmıyacak. Yakında seni yeni kuracağım yaşlıları koruma cemiyeti başkanı yapacağımBeni evin baş köşesinde idare etmek istemen beni çok mutlu etti ama sana bilmukabele yapamıyacağım, benim evin baş köşesi benim köroğlu na ait. . Ancak bizim odunluğun baş köşesini sana ayırabildim. Hem orada birde karga yuvası var. sen orada „cik, cik“ diye ötersin o da sana „gak, gak“ diye cevap verir hiç canın sıkılmaz. Teyzen sana kurban olsun yeğenlerin en güzeli ve en akıllısı (aman benim yeğenler bu yazdıklarımı duymasın). Sanal annene söyle ben yatalak değilim felçliyim,çok marifetleri olan bir tekerlekli sandalyam var ve hayatın tam ortasındayım. Yazdığım bütün çekme hareketlerini ve daha fazlasını da yapabiliyorum. Onun bu bel altından vurma hareketi beni hiç etkilemiyor. Ben daha çok ilkelleriyle başa çıktım. İkinizde çok öpüldünüz.
27.12.2015 - 19:22
0   0

SELİN demiş ki;
Harun-Cihan yüzleşmesi iyi kurgulanmıştı. İki oyuncu da bu sahnede iyiydiler. Cihan’ın Hayal’ın ölümünden etkilenmesini herkes gibi bende anlıyorum ama Harun’un bu nedenle Cihan’ı bu denli suçlamasını ve onu yoketmek isteyecek kadar kin duymasını anlamak diğer yorumcular için olduğu gibi benim içnde mümkün değil. Cihan’ın Harun’u etkisiz bırakmak için neler yapacağını ve Harun’un bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğini çok merak ediyorum. Bu bölümün önemli olgularından biri de tabii ki Gülseren’in Cihan’la buluşmak için gittiği restoranda yaşdıkları ve onun buna tepkisiydi. Bu kurgu o kadar sıradan ve bir o kadar da basit bir kurguydu ki seyretmekte zorlandım. Böyle basit bir aşağılanmaya karşı Gülseren ne yapsa yanlış olacaktı. Onlarla muhatap olmayıp oradan sessizce ayrılmakla bence iyi yaptı. Ama Cihan’a gelmedi diye bu şekilde tavır alması, orada söylenenlerden bu kadar etkilenip birden Cihan’ın ondan bıktığını düşünmesi epey cahilce bir davranıştı. En yanlışı tabii ki ergen bir tavırla küsüp Cihan’a kapıyı açmaması oldu, hemde Cihan çok kötü şeyler oldu dediği halde. Gülseren Derya’nın dediği gibi sorun çözen bir kadın değil, sorunlardan kaçan labil bir kadın karakteri. Daha öncede yazmıştım Cihan’la hayatı zor olacaktı. Gülseren dünyası küçük ve hayattan fazla beklentisi olmayan, basit bir hayatla mutlu olabilen bir kadın. Bu tabii ki kötü bir şey değil ama Cihan’ın komplike hayat tarzına ayak uydurması güç olacaktı. Hazal’ı bu şekilde sokağa atması yanlış olsada, Hazal’ın kızı olmadığını kabul edip onu büyüterek değil (büyüten Keriman’dı) onun geçimini sağlayarak verdiği emeklerin aralarında ana kız bağı oluşturmadığını görüp bu duruma bir son vermesi doğru bir karardı. Artık kendisi ve Hazal için bu kararı vermesi gerekiyordu. Hazal’ın annesine karşı tavrı tabii ki terbiyesizce ve saygısızcaydı ama iki taraf içinde hoşnutsuzluklara yol açan bir duruma son verdiği için doğruydu. 17 yaşındaki Hazal bile ne istediğini bilen ve istediklerini elde etmek için tavrını koyan bir kız. Daha güzel bir hayat yaşamak istemek kötü bir şey değil bu dizide kötü gösterilmeye çalışılsa bile. Küçük dünyasında küçük şeylerle mutlu olduğu için Hazal’ı anlamayan ve Derya kadar bile olup onu anlamaya bile çalışmayan Gülseren’e kalsa bu durum kimbilir ne kadar sürüp gidecekti. Gülseren’in bu konuda herhangi bir adım atacağı yoktu. Babasının ona keza. Kısacası bu ayrılık bence iyi oldu. Yalnız kızını bu denli çok seven bir kadının bu ayrılıktan bir zerre etkilenmemesi çok ilginç. Diğer konularda benden önce yazanlara katılıyorum. Benim yorumum burada bitti. Herkese sevgiler.
27.12.2015 - 18:27
0   0

Berran demiş ki;
AYISIGI burasi herkesin saygi ve site kurallarinin disina cikmadan özgürce fikirlerini ve elestirilerini yazabildigi bir portal,Zten Adminlerde bunun aksi olursa yayinlamiyorlar.gectigimiz hafta provoke oldugu tahmin ettikleri onlarca yorumu yayinlamadilar sildiler....Esasinda benim iliskilerim seni ilgilendirmez,,,,Tipki seninkilerinin beni ilgilendirmedigi gibi,,,Ben sayfada BARIS olsun diye caba sarfediyorum,Vede devam edecegim yilmadan,,,Yoksa ne kimseye hesap soruyorum ve nede hakaret ediyorum. Herkese iyi pazarlar...
27.12.2015 - 16:27
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler