logo

Paramparça 43.Bölüm izle

Özet: Rahmi Bey nasıl bir karar alacak ? Cihan ve Gülseren romantik bir yerde evlilik kararı alır ve nişanlanırlar.Tanıştıkları andan itibaren en güzel günü yaşayan çift gelen bir telefonla programını bölmek zorunda kalır.Cihan İstanbul'a dönmek zorundadır.Rahmi Bey Harun'un ağına düşer.Harun ondan Cihan'ın bilgisayarına bi casus program yüklemesini ister.Rahmi Bey'in kararı ne olacaktır? Ozan ise annesinin tavırlarından şüphelenmeye başlar ve onu araştırır.Dilara'nın hayatımda birisinin olduğundan şüphelenir ve doğru Harun'un yolumu tutar.Candan ise Harun'un Dikara'ya olan zaafını öğrenince deliye döner.Cihan yaşadıkları üzerine Harun'dan şüphelenir.Harun'dan ummaz bu kadarını.Ancak en ummadığı Harun ve Dilara aşkıdır.Paramparça son bölüm izle dizi yayınlandıktan sonra sitemizden canlı olarak izleyebilirsiniz.
Yayınlandı: 03/12/2015
gizem demiş ki;
bak yazmadan duramayacağım. hülya hanım teyzemiz yaşadığı basitliklerle uğraşmak istemiyormuş. bence bir şeyi yaşamak istemiyorsan başkasına da o basitliği yaşatmıyacaksın. hülya hanım teyzemizin kendi duyguları için göstermiş olduğu hassasiyeti başkaları içinde göstermeyi öğrenmesini diliyorum. sonuçta öğrenmenin bir yaşı yok. selin hanım teyzemin de olaylara biraz daha objektif bakabilmeyi öğrenmeyi çalışması, ya da biliyorsa ki bildiğine eminim, bildiklerini uygulayıp doğruya doğru eğriye eğri demeyi bilmesini isterdim. hani uzman ya o bakımdan.
07.12.2015 - 16:10
0   0

Ayisigi demiş ki;
Beni Gizem sanmanizdan valla gurur duydugumu söyleyemem cünkü ben kendim olmayi tercih ediyorum. Ama paranoya konusunda bende asagi kalir yaninizin olmadigi acikca ortada..Tabii size göre benim lalsel in ayni kisi olmanizi sanmam ne kadar sizce gülüncse benim icinde beni Gizem sanmaniz ayni derecede gülünc-:) Madalyonun birde bu tarafini döndürüp bakin göreceksiniz nasil göründügünüzü...
07.12.2015 - 14:56
0   0

Ayisigi demiş ki;
Ohh bakiyorum artik SON moda benim yazdigim her YORUMU elestirmek lal tarafindan moda oldu,pardon lal ve uzantilari tarafindan. Kadin o kadar ustaca yapiyor ki bunu adminlerin ruhu duymuyor-:)) Lal senin yazdigin her dizi yorumunun TEK bir cümlesine katilmiyorum. Ama senin yazmis oldugun yorumu yorumlamaya degerli vaktimi harcamak istemiyorum. Bu arada nerde toplanirsaniz toplanin ben varim-:))) Üzüldügüm konu ise Gizem uzunnnnn zamandan beri bu diziyi yorumlamadigi halde lal in Gizemi herzaman ki gibi diline dolamaya devam etmesi. Ama sahi unuttum SIZE serbest birisinin arkasindan konusmak,yasak bana ve Gizem e...
06.12.2015 - 20:43
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. LaLem’cim bana yönelik güzel sözlerin ama herşeyden önce herzamanki gibi müthiş esprili ve ince zeka mahsülü yorumun için teşekkürler. Hangi benzetmene, hani esprine güleyim şaşırdım ve bir dahaki yorumunu sabırsızlıkla bekliyorum. Bu arada benim sen olduğumu iddia edenlere benim de söyliyeceğim aynı: bundan ancak gurur duyarım. O kız ölmedi ama hala yoğun bakımda. Daha bir kaç hafta önce rahmi alımıştı. Yani büyük bir ameliyat geçirdi ve dolayısıyla kan kaybetmişti. Daha kendini toparlamadan bileklerini kesti ve yine çok kan kaybetti. Dışarıdan verilen kanı da bir miktar sonra bünye kabul etmiyormuş. Uzun lafın kısası durumu ağır. Bu konuyu paylaşma şeklim için yapılan uyarılara teşekkürler. Haklısınız ; bir daha dikkatli olurum. Sorularını cevaplayamadığım için üzgünüm. Yakında telafi etmeye çalışacağım. Mayıs kraliçesine devamlı yorum yazma konusunda söz veremem, malum vakit kıtlığı. Ama vaktim oldukça girer bir şeyler yazarım. Çok öpüldün. // BERRAN’cım selam. Yine bize çok güzel şeyler aktarmışsın eline sağlık. O bahsettiğin diziler konusunda sana bir özür borçluyum. Hem zaman kıtlığından hemde LaLem’cimin belirttiği sebeplerden vazgeçtim. Hülya’da yaşadığı tür basitliklerle uğraşmak istemiyor. Belki bu kişiler zamanla sakinleşir ve bizde bir yerlerde yorum yazarız diyor. Korktu kaçtı söylentisinin de onu ilgilendirmediğini vurguladı son konuşmamaızda. Bizim yorumlarımızı devamlı okuyor. Oğlun konusunda yazdıklarından onun çok duygusal biri olduğunu anlıyorum. Annesine çekmiş herhalde. Ergenlik çağında bu tür durumları yaşayan çocuklar çoğunlukla duygusal olan çocuklar oluyorlar. Allah yolunu açık etsin, senide kutlar sevgiyle öperim.// Sevgili AYŞE bana destek çıkan sözlerin için teşekkürler. Sana karşı mahçubum. Yakında telafi ederim herhalde. Sevgiler.// DİZİYLE İLGİLİDİR: Bu bölüme yorum yapmıyacağım çünki herşey yazılmış ama bende bir kaç noktaya değinmek istiyorum. LaLem’cim yorumuna bir konu hariç tamamen katılıyorum. Ben sadece Ozan’ın tepkileri konusunda senin gibi düşünmüyorum. Oldukça beceriksiz bir senaryo ve reji bize ozan’ın tepkilerini oldukça komik bir şekilde anlatıyor ama boşanan ailelerin çocukları boşanmadan sonra dağılan ailenin acısını hissederler. Birde buna bu travmayı hazmetmeden anne babanın başka partnerler yöneldiğini görmek onlara anne babalarının yeni hayatlarında kendilerine yabancılaştıracağını düşündürür. Çocukların yaşı büyük olunca bu daha kolay olur sanılır ama aslında tam aksine bir durum olabilir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmıyacaktır, ki bu düşüncede çok yanlış değildir. Duygusal olan çocuklarda kaybetme korkusu başlar ve saçma sapan tepkiler gösterebilirler. Anne babanın bu durumlarda görevi çocuklarıyla herşeyi mümkün mertebe paylaşmaktır, ki çocuklar hala anne babanın hayatında olduğuna inansınlar. Böyle durumlarda çocukların hırçınlıklarına, ölçüsüzlüklerine karşı daha anlayışlı olmak ve onları yatıştırmak gerekir. Ozan Cihan’a haksızlık ve saygısızlık yapsada o bunun cetelesini tutmadan oğlunla herşeyi paylaşmaya çalışmalıdır. Mesela Gülseren’le bir tatile çıkıp ona evlenme teklif etmek istediğini söylemesi gerekirdi. Dilara’da, en geç oğlunun birşeylerden şüphelendiğini anladığı an, ona detaylarını anlatmasa bile hayatında biri olduğunu ama herşey daha çok yeni olduğu için detaylarını kendisi de bazı şeylerden emin olduktan sonra anlatmak istediğini belirtmesi gerekirdi. Bunu açıkladıktan sonra alacağı tepkilere karş sabır ve anlayışla gögüs germeleri ama ilişkileri konusunda taviz vermiyeceklerini de göstermeleri gerekir. Dilara’nın Cihan’la Gülseren hakkındaki habere yaptığı yorumda yanlıştı. Boşanan eşlerin bu safhada çocuklarla birbirlerinin ilişkileri aleyhine konuşmamaları gerekir ama maalesef ben bu kurala uyan çok az çift gördüm. Bilhassa bizim kültürümüzden eşlerin bu kurala uyduğunu çok nadir gördüm. Birde Gülseren’in senin tarafından böyle güzel ve eğlenceli bir şekilde anlattığın ani değişimine değinmek istiyorum. Bir çok kez hem ben hem sen hemde adını hatırlamadığım başka bir veya iki yorumcu Gülseren karakterindeki oynamaları eleştirdik. Gülseren’i şimdiye kadar erkek Fatma davranışlı kenar mahalle dilberi, ergen aşık tavırlı utangaç kadın, kızı için canından vazgeçip arabayı sırtlayan super anne, ezik, zavallı bahtsız, terkedilmiş anne, erkeğine sarma sarıp, sütlaç yapan klasik ev kadını , kızını korumak için kafa kıran cazgır anne, kızının hakkını aramak için dilaranın karşısına dikilen kahraman anne, ne istediğini bilmeyen ve aşkının arkasında durmayaıp kaçmaya çalışan sevgili etc. etc. olarak yaşadık. Şimdiye kadar bize sunulan hiçbir Gülseren karakteri seyirci tarafından fazla tutulmadı. Bundan sonra artık kendini değiştiren, kararlı inisiyatifli, yıldırım hızıyla yükselen, güçlü bir kadın yaratmak istiyorlar ve yine beceriksiz bir şekilde değişime birden başladılar. Seyirci Brezilya dizisivari değişimleri veya külkedisi hikayelerini hep sevmiştir. Bu sefer başarılı olabilirler. Bekliyelim ve görelim. Herkese sevgiler.
06.12.2015 - 20:11
0   0

LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Selin cim hafta sonu oldu hala senden ses seda yok. Bölüme yorum da yazmadın hala, sorulan sorulara da cevap vermiyorsun. Sana da nazar değdi her soruyu cevaplandıran birinden hiç birini cevaplamıyan birine dönüştün ;). Yoksa o bahsettiğin kız öldü de ona olan üzüntünden mi sesini çıkarmıyorsun? Berran dostu n tabiriyle bir ahoi! de bari de ne olduğunu bilelim. Kestane kebap acele cevap. / Berran dost değindiğin punkteler konusunda yazdıklarına katılıyorum. Aktardığın sözler yine 1 A kaliteden. Hele masaya çarpan çocukla ilgili sözün tam gülseren in kulağına küpe olacak cinsten. Hazal kızı her hata yaptığında onu bunu suçlayacağına biraz da kızının kulağını çekse ve tavrını koysa iyi olur. Bu tutumun zengin ve fakirlikle alakası yok. Saydığın dizileri (tabii bunlara mayıs kraliçesi de dahi) bende seyrediyorum ama yazmıyorum çünki benim geldiğim yere gelip bana ve sevdiklerime saydıran iki can dostum yüzünden o sayfalarında rahatını bozmak istemiyorum. Selin de yok. Hülya malum saldırılardan sonra birden kayboldu, sebebini tahmin etmek güç değil. Konu bana da değişik gibi geldi. Nehir tiplemesi erkeklerin çalıştığı bir sahada çalışan bir kız olarakta çok enterasan. Başroldeki kızla oğlan pek iyi değiller ama yaşlı takım hele o sercan bey le celil rolünün hakkını veriyorlar. Sadece fazla ağlak hatice aslan a alışmam biraz zor oluyor. Benim yazdıklarıma yazdığın sevecen kelimeler için şükran. Ben senin her yazdığını seviyor ve cicerolarına bayılıyorum. Rahmi oğluna herşeyi tabii söyledi ama keriman ın şantajına mahsustan boyun eğiyor gibi yaptı. Herhalde sen onun “dur ben sana bir oyun aynıyayımda gör” dediğini duymadın. Önümüzdeki bölümde keriman la oynamaya başlıyor zaten. Öpüldün./ ayşe arkadaşım, öncelikle yorumum için yazdıklarına teşekkür. Adaşınla bir türlü anlaşamadın görüldüğü kadarıyla . Adaşın diyorum çünkü senin adının manasının “ayışığı” olduğunu biliyorsun mutlaka. Onunla anlaşmanın yolunu ben iki senedir bulamadım sen iki ayda bulamamışsın çok mu? Hatta bunun için ne izel in bebeği ne de cihan ın yüzüğü kadirdir diyebilirim. Takmıyarak idare edeceksin artık. O takım için yaptığın cami imam benzetmesi çuk olmuş. O 400 yorum meselesi komedi trajik ve inanki her sana kızdıklarında sil baştan yapıp yine gündeme getirilecektir. Ben hayatımda binlerce kitap okudum ve yıllar önce okuduğum kitabı bile tekrar elime aldığımda içeriğini az çok hatırlarım, ki bu durum çok insan için böyledir ama bunlar için çeyrek kitap bile etmeyecek 400 yorumda yazılanları hatırlamak imkansızdır . Tabii bu kendilerine avukatlık yapan, ara sıra çıkan nickler için geçerli değil ve burasıda sözün bittiği yer. Onlar için senin gülseren ciyim veya dilara cıyım demen de gerekmiyor. Hata makinası gülseren e toz kondurdun mu gülseren düşmanısın, hata konusunda ondan geri kalmayan dilara için bu konuda haklı demeye kalkma hemen ona toz kondurmayan dilara cı olursun. Yani senin anlıyacağın tam siyah beyaz basit tablo: gülseren fakir, zavallı, iyi karakter, hata yapamaz, zengin şanslı kötü karakter dilara bazı konularda bile haklı olamaz. Bu tabloya tabii ki beyaz olarak kabul edilenin hatalarını “bizde gülseren in hatalarını görüyoruz” diyebilsinler diye ara sıra söyleyip ama hemen bir kulp bulmak için bin dereden su getirmeyi eklemekte gerek. Kulp bulunmazsa, son çare: “ama dilara ondan binbie kez kötü” kıyaslaması gelir. Kısacası ümitsiz vaka. Ben mayıs kraliçesine yazabilirim. Muco isimli yorumcunun yazdıklar konusundaki kınamana katılıyorum. Musti arkadaşımızda gülseren için aynı imada bulunmuştu ama kimse yeni bir nickle çıkıp ona “bu konuda tecrübe konuşuyor galiba” diye bel altı bir imada bulunmamıştı. Malum lişiyi eleştiren beyza aynı şeyi söyleyince hemen yeni bir nick türedi ve beyza ya karşı bu terbiyesizliği yaptı. Neyse bu konuya artık bir nükte koyalım. Selamlar./ ayış cığım benim yorumuma atfen yaptığını düşündüğüm son yorumuna biraz değinmek istiyorum. canım benim samimi itirafların beni şaşırttı. Hele ben hiç bir zaman gülseren iyi çocukl yetiştiriyor demedim demen çok şaşırttı, çünki benim tarafımdan görülen manzara tam aksiydi. Şimdiye kadar onun anneliğine söylenen her söze şiddetle karşı çıktın ve onun içinde görünen köy kılavuz istemez miasali durum ortadaydı. Neyse bunu geçte olsa söylemen bir ilerleme. Bu arada Bilhassa İlk cümlenin ikinci bölümünü okuyunca bende en az, senin benim leylek bacaklı cihan sözüme güldüğün kadar güldüm. Neden mi? Gülseren için eleştirisel bir söz söyler söylemez hemen dilara ile kıyas yaptığın için. Canımın içi her insanı ayrı bir varlık kabul edip değerlendirmek gerekmiyor mu? Öyle yapmazsan kötü bir insanı daha kötüsü var diye iyi yapabilir iyi bir insanı da daha iyisi var diye kötü yapabilirsin ve bu da yanlış olur. Vallahi bize öyle öğrettiler. Ama itiraf etmeliyim ki senin tarafından sevilmek güzel olmalı. Sevdiğin kişi ne yaparsa yapsın ondan daha hatalı olan birini bulup onu aklarsın. Gülseren bir kere neriman arkadaşında belirttiği gibi pasaklı değil. Kenar mahalle dilberi olmak suç değil, nihayetinde herkes zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiyor. Gülseren iyi niyetli, sevecen yaşam kaygısında sıradan bir kadın. Ama bir dizinin ana karakteri olarak odak noktası ve mercek altında. Bu mercek bize şimdiye kadar onun kızını iyi yetiştirmediğini gösterdi. Bilhassa senin onu aklamak için kullandığın “ öksüz kızına acıdığı için onu şımarttı “ bahanesini kabul edemem. Herşeyden önce o zamanki özkan gibi babası olacağına hiç olmasın daha iyi diyerek başlıyayım. Bunu takdir edemeyen bir anne zaten benim gözümde ilk kötü puanını alır. İkinci yıldızlı kötü puanda ona acıyarak şımarttığı ve karşısında eziklendiği için. Keriman hiçbir şeyden sorumlu tutulamaz. Hazal onun kızı değil ve bu nedenle onun hiçbir sorumluluğu yok. Görümcesinin ne mal olduğunu bilen gülseren in kızını şımartacağına onun etkisini azaltmak için onun metodlarına müdahele etmesi gerekiyordu. Bunun için zengin ve kocalı bir kadın olması değil, şahsiyeti oturmuş bilinçli bir kadın olması gerekiyor. Ayrıca kızının şu anda ikişer annesi ve babası var. Buna rağmen eğitimi hakkında hata üstüne hata yapıyor. Mesela Lüzümlu lüzumsuz yere onu, bunu cihan dan saklıyarak onun önlem almasını engelleyip, teoman olayında olduğu gibi kötü olayların olmasına sebep oluyor. Hatalarını göz ardı edip dilara nın yanında “kızımın hayatın mahvettin” gibi saçmalığın daniskası bir suçlama ile kızına arka çıkarak onun kendine acıyıp haklı görmesine sebep oluyor ve kendi hala karşısında ezikleniyor, kendisini kullanmasına müsaade ediyor v.s. Tabii ki sorunsuz bir aile birliğinde ve babasıyla birlikte çocuk yetiştirmek daha kolay ama her durumda çocuk yetiştirirken bazı temel kuralları uygulamak her zaman mümkün, ki bunlardan en önemlisi de çocuklara sınır koyup onları şımartmamak. Bunu yapamayan anne veya baba kusurludur ve bunun da söylenmesi gerek. Bu kişi gülseren isimli melek olsa bile. Çocukları bize emanet varlıklar olarak görme fikrine, konumuz dışı olsa bile katılıyorum. Ağaç yaş iken eğilir kısmına kısmen, çünki insan devamlı bir değişim halinde ve durumlara ve yaşadıklarına göre ister istemez değişiyor ama anne ve babanın bu değişimi etkilemesi çocuk yaşlarda mümkün. Çocukların çıktığı aileyi yansıtması konusu da oldukça tartışmalı bir konu ama sorunlu bir ailede yetişmiş çocukların bundan etkilendikleri kesin. Bu kötü etkilenmeyi en cüzi hale sokmakta bilinçli ebeveynlerin çabasıyla mümkün. Benim bu görüşümün doğru olduğu daha öncede belirttiğim gibi, oğlum dolayısıyla haşır neşir olduğum pedagoglar ve psilkoglar tarafındanda tasdik edildi. Akvaryumdaki hasta suyun (herhalde pis su demek istedin, çünki su hasta olmaz, canlılar hasta olur) içindeki balıkları hasta edeceği deyimine katılıyorum ama bu balıklar için geçerli insanlar için değil. Çünki balıklar ne pis suda yüzdüklerinin ne bunun onları hasta edeceğinin bilincindedirler, ne akvaryumdan çıkabilirler ve ne de o suyu değiştirebilirler. Ama insanlar balıklar gibi akılsız ve bilinçsiz canlılar değildir. Tehlikenin farkına varabilir, bunun bilinciyle bir çok şeye karşı kendilerini koruyabilirler ve bir çok şeyi değiştirebilirler. Herkese güzel bir Pazar günü diliyorum.
06.12.2015 - 11:05
0   0

Neriman demiş ki;
Gülserenmi pasakli? Tam tersi. Hatta fazlasiyla süslü, boyali. Dilara daha sade boyali. Pasakli duran su Kerimanin komsusu.
05.12.2015 - 22:06
0   0

Yorum demiş ki;
cihan egerki,20 yillik esir yasadigi esinden bosandiktan sonra o pismanlik üzgün sahne cekildiyse o zaman söylentiler dogru olabilir.cihan dilara yi kiskaninca gülserende hayalkirikligina ugrar.ama harun gülseren arasinda ilerde gercekten beraberlik olacak gibiymis.yazik dilara ya olan olacak.bize öyle bir dilara gösterildiki harunu affetmesi mümkün degildir.vay be !iki kizin birbirine karismasi unutulduda kanunu isler vs...:))) bunlar kendi sorunlarini cözememisler hazal i ,cansu yu,ozan i düsünen kim.sadece annecim der der sarilir öperler tamam ...
05.12.2015 - 16:47
0   0

Berran demiş ki;
*HERKES HATA ISLEYEBILIR.ANCAK AHMAKLAR HATALARINDA ISRAR EDERLER* *INSAN KENDINI KAYBETMEDEN KENDISINI BULAMAZ* *SEREF VE DOGRULUK ADALETIN TEMELIDIR* *DESCARTESTEN:TEMEL AHLAK KAIDELERINDEN BIRI.,AKLININ YATTIGI SEYI, IHTIRASA KAPILMAKSIZIN YERINE GETIRMEK ,SAGLAM VE SABIT KARAR SAHIBI OLMAKTIR,,,2."HASTALIKLARIN EN BÜYÜGÜKARAR SAHIBI OLMAMAKTIR * *APTALI COK BIR TOPLUMDA,AKIL KAZANMAZ* *YÜREKLI BIR KADININ BASI ,YÜREKSIZ BIR ERKEGIN OMZUNA AGIR GELIR!!!* *EGER BIRISI SENI ALDATMISSA ; BU ONUN SUCUDUR,EGER O KISI SENI PEK COK KEZ ALDATMISSA ;BU SENIN S U C U N D U R * *COCUGUNUZ DÜSÜP KAFASINI MASAYA CARPINCA; BIZ HEMEN MASAYI DÖVERIZ" HEY..MASA EHHH...SEN NIYE ORDA DURUYORSUN" DIYE....COCUK TA MASA ORDA DURMASA KAFASINI CARPMAYACAGINI SANIR .VE BÜYÜDÜKCE YAPTIGI HER HATAYI YÜKLEYECEK BIRINI VEYABIRSEYI MUTLAKA BULUR...*_*
05.12.2015 - 16:41
0   0

Berran demiş ki;
herkese selam,Aynen katiliyorum sana AYISIGI:-) Ancak benim rahmetli Annemin bir lafi vardir; Bir Ailede biri yapar digeri bozarsa ki bunu Babaannne ve Dede v.s,,lerde yapiyor-Zira Geline inat sürekli tersini yapip müdahele edrerk verilen terbiye basarisiz oluyor.Yani burda KERIMAN en büyük SUCLU + yoksulluk+ ergenlik v,s., + HAZAL'in genlerindeki bazi ögelerin etkisindeki faktörler!!! Profesyonel destek almasi tamamen olmasa bile degisebilir.Ancak ergenliktende cikmasi lazim!!!Benim Oglum 2 yil kendi icine kapandi ve "Bizleri kaybetme ÖLÜM korkusuna kapildi.Sürekli ondan konusup sorular soruyordu ÖLÜM hakk.Ancak ergenlik bitti ve gecti cok sükür:-))Simdi DIN konusunda sorgulamaya basladi:-)) Bu arad büyüdü okullarini bitirdi,Master vapti ve simdide Doktora yapiyor.Yani ERGEN filan degil:-))))))Din adina yapilan katliam ve cinayetler onu bu düsünceye itti:-((((((((( Iyi pazarlar ve SEVGILER herkese*_*
05.12.2015 - 15:21
0   0

Ayisigi demiş ki;
Ben hic bir zaman Gülseren dogru cocuk yetistiriyor demedim Dilara da dogru cocuk yetistirmiyor. Ne ben gercek hayatta Gülseren gibi ne de Dilara gibi cocuk yetistiriyorum. Bu bir dizi ve bu dizi de iki ANNE karekteri var ve Gülseren pasakli da olsa,kenar mahalle dilberi bile olsa bana daha yakin bir karekter olarak geliyor. Bende iki cocuk yetistirdim tabii ki onlarin her yaptigi hatayi hos görüp onlari simartmadim. Ama ben hayatta yalniz degildim onlari yetistirirken daha dogduklari günden beri yanlarinda olan asla kaybolmayan mükemmel babalari da vardi. Ama Gülseren bir dizi karekteri ve Hazal kücük yaslardan beri babasiz yetismis,hani öksüz,yetim cocuklara aciriz ya Gülseren de Hazal a acimis,her hatasina göz yummus,ona cok seyler alamamis ama sevgisini verip simartmis. Benim sahsi cocuk yetistirme fikirlerim ise ben evlatlarimi emanet olarak görürüyorum,bir gün gelicek kendi kanatlariyla ucacak,belki baska bir sehire,belki baska bir ülkeye tasinacak. Agac yasken egilir sözünü cok severim,gercekten evlatlarimizi temiz bir toprak olarak görürüm ve o topraga ne ekersek ona göre meyvasini,sebzesini aliriz. Mutlaka bu sözü duymussundur akvaryumda ki su hastaysa akvaryumun icinde ki baliklarda mutlaka hastalanacaktir. Evlatlarimiz da icinden ciktigi aileyi yansitir esasinda. Hasta sagliksiz bir ortamda yetistirilmislerse mutlaka bu onlarin kisiliklerine de yansimistir...
05.12.2015 - 01:06
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler